Otizm Spektrum Bozukluğuna Sahip Çocuklar İçin Beslenme Önerileri
Otizm Spektrum Bozukluğu genellikle yaşamın ilk üç yılında teşhisi konulan nörolojik bir gelişim bozukluğudur. Otizm, bireyin beyin fonksiyonlarını, özellikle sosyal ilişkilerini ve iletişim becerilerini etkilemektedir. Konuşmada gecikme, diğer çocuklarla oynamaya ilgisizlik, ten teması kurmaktan kaçınma (sarılma vb.), zayıf göz teması kurma otizmli çocuklarda görülen yaygın semptomlar arasında yer almaktadır.
Otizmin bilinen bir nedeni olmamakla birlikte oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı bilinmektedir.
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (CDC), her 44 Amerikalı çocuktan birinin otizm tanısı aldığını ve erkek çocuklarda kız çocuklarına göre daha yaygın görüldüğünü açıklamıştır.
Otizm spektrum bozukluğuna sahip kişiler aynı davranışı tekrarlama eğiliminde olup sınırlı ilgili alanlarına sahiptir. Bu davranışlar yeme alışkanlıklarını ve besin seçimlerini de etkilemektedir. Dolayısıyla bazı ek sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
- Yiyecek seçimlerini sınırlandırma veya baskın tatlardan hoşlanmama: Otizmli bireyler yiyeceklerin tadına, kokusuna, rengine ve dokusuna karşı hassas olabilmektedir. Bazı yiyecekleri (veya bütün besin gruplarını) sınırlandırabilmekte veya tamamıyla tüketmekten kaçınabilmektedirler. Bu hoşlanmadıkları yiyecekler arasında genellikle keskin aromalı besinler, sebze ve meyveler, kaygan/yumuşak yapı gibi belirli bir dokuya sahip yiyecekler yer almaktadır.
- Yeterince beslenmeme: Otizmli çocuklar bir işe uzun süre odaklanmakta zorluk çekebilir. Bu sebeple çocuk bir öğün saatinin başından sonuna kadar oturup yemek yiyemeyebilir. Dolayısıyla öğünü bitiremeyebilir ve bunun sonucu olarak ihtiyacı olan enerji ve besin ögelerini alamaz.
- Kabızlık: Genellikle besin seçiciliği, düşük fiziksel aktivite ve kullanılan ilaçlardan dolayı otizmli çocuklarda kabızlık görülebilmektedir. Tam tahıl ürünleri, meyve ve sebzeler gibi lif içeriği yüksek besinlerin kademeli olarak arttırılarak diyet içeriğinde yer verilmesi, sıvı alımının arttırılması ve düzenli fiziksel aktivite yapılmasıyla bu sorun çözüme ulaştırılabilmektedir.
- İlaç etkileşimleri: Otizmde kullanılan bazı uyarıcı ilaçlar iştah azalmasına sebep olabilmektedir. Bu da çocuğun yeterli besin tüketememesine dolaylı olarak da büyüme ve gelişmesinin gerilemesine sebep olabilmektedir. Vitamin-minerallerin emilmesini veya iştahı arttırıcı diğer ilaçlar bu durumda tercih edilebilmektedir. İlaçlar ve olası yan etkileri konusunda mutlaka bir sağlık uzmanına danışılarak hareket edilmelidir.
Otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuklar için sağlıklı ve dengeli bir beslenme planının oluşturulması öğrenme yeteneklerini arttırabilir, duygularını ve bilgilerini kullanma konusunda olumlu farklar yaratabilir. Otizmli çocuklar belirli yiyecekleri tüketmekten kaçındıkları, yediklerini sınırlandırdıkları, yemek zamanlarında oturmakta zorlandıkları için ihtiyaçları olan besin ögesi ve enerjiyi alamayabilirler.
Otizmli Çocuklar İçin Beslenme Önerileri
- Besin seçiciliğine hazır olunmalıdır.
Birçok aile çocuklarının tatlara, renklere, kokulara ve dokulara karşı hassas olmasının sağlıklı bir beslenme programının uygulanmasına engel olduğunu düşünmektedir. Otizmli çocukların yeni yiyeceklerle tanışması, özellikle yumuşak/kaygan yapıdaki besinleri denemesi neredeyse imkansız olarak görülebilir. Otizmli çocuklar belirli besin gruplarından hatta bütün besin gruplarını tüketmekten kaçınabilir. Bu problemleri mutfak dışında da ele almak çözüme ulaşmada yardımcı olabilir. Örneğin; birlikte markete giderek besinlere aşina olunması sağlanabilir. Markette bir besin seçerek eve gelindiğinde de bu besin hakkında araştırma yapmak, nasıl hazırlanacağı konusunda konuşmak besine karşı kaygıyı azaltmada etkili olabilir. Bunların sonuncunda çocuk hala bu besini tüketmek istemezse endişelenilmemelidir. Başka besinlerde tekrar denenmelidir. Yeni besinlere karşı olumlu tutum içinde olmak, zorlamadan rahat bir şekilde ilerlemek çocuğun besinlere karşı esnek bir tavır sergilemesini sağlayacaktır.
- Yemek zamanları rutinleştirilmelidir.
Otizmli çocukların yemek zamanlarında sağlıklı bireylere göre biraz daha fazla çaba harcaması gerekmektedir. Çünkü kalabalık ve karışık mutfak düzeni, parlak ışıklar, mobilyaların yerleşimi çocuk için potansiyel stres faktörleri arasında yer almaktadır. Yemekleri mümkün olduğunca alışık hale getirmek, öğün saatlerini ve yemek mekanını rutinleştirmek kaygıyı azaltma konusunda yardımcı olacaktır. Yemek zamanlarını kolaylaştırmak için çocuğun rahatsız olduğu faktörlerin göz önüne alınması gerekmektedir. Örneğin ışığa karşı hassasiyeti varsa parlaklığı azaltılabilir. Floresan yerine lamba veya mum ışığı tercih edilebilir. Çocuğun masada en sevdiği sandalyeyi seçip oturmasına, rahat hissetmesine, öğündeki favori yiyeceğini tüketmesine izin verilmelidir.
- Özel diyet programları için beslenme uzmanından danışmanlık alınmalıdır.
Glutensiz ve kazeinsiz bir diyetin otizm semptomlarını azaltabileceği veya iyileştirebileceği iddia edilmektedir. Gluten; buğday, çarpa ve arpada bulunan bir protein türüdür. Kazein ise sütte bulunan bir proteindir. Bazı diyet uzmanları tarafından otizmli kişilerin sızdıran bağırsaklara sahip olduğu, gluten ve kazeinin bağırsaklardan sızıp kan dolaşımına karışarak sinir sitemini etkilediği düşünülmektedir. Bu durum sonucunda da otizme yol açacağı veya semptomları arttırabileceğine inanılmaktadır. Ancak kontrollü bilimsel çalışmalar sonucunda bunun doğruluğu kanıtlanmamıştır. Bu sebeple glutensiz-kazeinsiz diyetin otizm tedavisinde kullanımı henüz desteklenmemektedir. Bu gibi kısıtlayıcı diyetlerin çocuğun besin ve enerji gereksinimlerini karşılaması konusunda dikkatli bir planlama gerekmektedir. Çocuğun beslenme planında ciddi bir değişiklik yapmadan önce mutlaka bir beslenme uzmanına danışılmalıdır. Çünkü gluten ve kazein içermeyen bir diyet planı kendi kendine uygulandığında ciddi yan etkiler ve besin ögesi eksiklerine sebep olabilmektedir.
- Diyetisyen ile birlikte hareket edilmelidir.
Otizmli bireyler besinler konusunda seçicidirler. Bir diyetisyen danışmanlığında ilerleyerek birey hakkında beslenme sorunları ve oluşturabileceği riskler belirlenmelidir. Bu doğrultuda uygulanacak beslenme tedavisi ve kullanılacak besin takviyeleri konusunda diyetisyen yol göstericidir.
Sağlıklı Beslenme Düzeninin Oluşturulmasını Kolaylaştıracak Önemli ipuçları:
- Öğün saatleri bir rutine oturtturulmalıdır. Böylece her gün aynı saatte yemek yemek çocuğa güven verecek ve yemek zamanlarındaki kaygıyı azaltmaya yardımcı olacaktır.
- Otizmli bireylerin kendine özel ilgili alanları olabilmektedir. Bu ilgi alanlarından yararlanılarak sağlıklı bir diyet planının uygulanması kolaylaştırılabilir.
- Duyusal gereksinimlerin farkına vararak daha sakin bir öğün düzeni oluşturulmalıdır. Yemek zamanlarında ortamdaki gürültünün azaltılması, kokuların sınırlandırılması oldukça etkili olacaktır.
- Bir anda birçok şeyi değiştirmek yerine tek tek ilerlenmelidir. Çocuğun tükettiği besinlere benzer yiyecekleri deneyerek başlamak besin çeşitliliğini arttıracaktır. Yapılan küçük değişiklikler sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturma konusunda ilerleme sağlayacaktır.
- Çocuğa farklı besinlerin varlığı fark ettirilmelidir. Birlikte alışverişe gitmek, sebze doğramak besine karşı aşinalık oluşturacaktır ve besine karşı önyargısını kırmaya yardımcı olacaktır.
- Sabırlı olunmalıdır. Küçük adımlar atmak zaman alabilir ancak ilerleme sağlama noktasında çok önemlidir. Otizmli çocuklar için desteklenmek ve övülmek motivasyon sağlamak adına büyük rol oynamaktadır.
Kaynaklar: