Çocuklar ve Gençler Arasında Artan Yeme Bozukluklarına İlişkin Ebeveynlerin Bilmesi Gerekenler
Pandemi sırasında ruh sağlığı sorunlarıyla hastaneye başvuran çocuk ve gençlerin sayısının fazlasıyla arttığını görüldü. Özellikle ergenlik dönemindeki kızlar arasında yeme bozukluklarında kayda değer bir artış olduğu söylenebilir. Yeme bozuklukları genel olarak yiyeceklerle kurulan sağlıksız ilişkiyi ve kişinin kilolarıyla ilgili takıntılarını içerir.
Ne yazık ki yeme bozuklukları yaygın görülen bir durumdur. Dünyadaki her yedi erkekten biri ve her beş kadından biri 40 yaşına kadar yeme bozukluğu yaşar. Bu vakaların %95’inde yeme bozukluğu 25 yaşına kadar başlar. Birçok yeme bozukluğu türü özellikle çocukları ve gençleri etkileyebilir:
Anoreksiya nervoza, aşırı kilo alma korkusu ile karakterize bir yeme bozukluğudur. Anoreksiya nervoza hastaları, sağlıklı bir kilodayken ve hatta çok zayıfken bile kendilerini fazla kilolu olarak görürler. Anoreksiya nervozanın iki tipi vardır: Kısıtlayıcı tip, insanların kilolarını kontrol edebilmek için yediklerini büyük ölçüde sınırlamalarıdır. Tıkınırcasına yiyip kusan tipte ise insanlar neyi ne kadar yediklerini sınırlandırmakla kalmayıp tıkınırcasına yer ve kusarlar. Daha açık bir ifadeyle; bir kerede çok miktarda yiyecek tüketip kusma, müshil, diüretik veya aşırı egzersiz yoluyla aldıkları kalorilerden kurtulmaya çalışırlar.
Bulimia nervoza, bir kişinin yediklerini sınırlamadan aşırı yemeyi ve kusmayı içerir.
Tıkınırcasına yeme bozukluğu, insanların tıkınırcasına yemek yediği kusmanın olmadığı bir yeme bozukluğu türüdür. Bu tür Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en yaygın yeme bozukluğudur.
Kaçınan ve kısıtlayıcı gıda alımı bozukluğu, çocuklukta en yaygın olan yeme bozukluğu türüdür. Kişi yediği yemeğin miktarını ve türünü sınırlar ancak bunu kilolarından endişe duyduğu için yapmaz. Örneğin; iltihaplı bağırsak hastalığı olan biri yemek yemeyi ağrı ve rahatsızlıkla ilişkilendirip bu nedenle yemek yemekten kaçınabilir. Duyusal sorunları olan çocuklar, belirli yiyeceklerin kokusunu, dokusunu veya tadını son derece nahoş bulup onları yemeyi reddedebilir. Bu durum ‘’seçici yemek’’ ten daha fazlasıdır ve beslenme yetersizliğine sebep olabilir.
Yeme Bozuklukları Hakkında Yanlış Bilinenler
Çoğu insan yeme bozuklukları dendiğinde aşırı zayıf birini düşünür ancak yeme bozukluğu olan bir kişi normal bir kiloda veya aşırı kilolu olabilir. Yeme bozuklukları hakkında bilinmesi gereken belki de en önemli şey bu durumda ciddi bir zihinsel sağlık sorunu olduğu ve bu durumun ciddi bir tehlike yaratabileceğidir. Yeme bozuklukları vücudun birçok bölümünü etkileyip zarar verebilir ve hatta ölümcül olabilir. Tüm yeme bozuklukları arasında ölüme yol açması en muhtemel olanı anoreksiya nervozadır.
Ebeveynlerin Bilmesi Gerekenler: Yeme Bozukluklarının Belirtileri
Pandeminin getirdiği izolasyon, stres, sosyal medyada aşırı zaman geçirme gibi durumlar göz önüne alındığında çocuklarda ve gençlerde yeme bozukluklarının artması şaşırtıcı değildir. Ebeveynlerin -aşağıdaki belirtiler de dahil olmak üzere- çocukların bir yeme bozukluğuna sahip olabileceğine dair işaretleri izlemesi önemlidir.
- Yedikleri besinlerde, yeme zamanlarında ve yeme miktarlarındaki değişiklikler
- Yeme konusunda alaycı veya kısıtlayıcı tavırda olmak
- Olağandışı ağırlık dalgalanmaları
- Bedenleri veya vücut ağırlıklarıyla ilgili mutsuzluğunu ifade etmek
- Normalden çok daha fazla egzersiz yapmak
- Banyoda çok zaman geçirmek
Çocuğunuzun yeme bozukluğu olabileceğini düşünüyorsanız yeme bozukluklarının kişinin seçimiyle ilgili olmadığını bilmeniz gerekir. Yeme bozukluklarının oluşmasında anksiyete ve depresyon gibi ruh sağlığı sorunları büyük rol oynar ve bu durumun altında genellikle duygusal sorunlar yatar. Araştırmalar, gereğinden az ya da çok yemek yemenin açlığı ve yiyecek alımını kontrol eden beyin işleyişini etkileyerek yeme bozukluğu oluşumunu güçlendirdiğini gösteriyor.
Bu yazı daha önce Harvard Health Publishing websitesinde İngilizce olarak yayınlanmıştır.
Çeviri: İrem Akkaş